Kafka Okur Üzerine...

kafka_okur_tezer_ozlu

Kafka Okur çıktığı ilk günden bu yana hem çokça eleştirilen, hem de sevilen bir dergi oldu. Yerden yere vuranlar, böyle dergi mi olur diyenlerin yanı sıra her sayısını merakla bekleyen kitleler doğurdu. Benim bu yazıyı yazmamdaki amaçsa, iki tarafın pencerelerinden de olaya bakarak gözlemlerimi aktarmak, kendi açımdan bir yorum getirmek sadece (normalde "ortada kalan" insanları pek sevmem, sonuçta bir şey kötüyse kötü, iyiyse iyidir ama şu durumda ben de o insanlardan biriyim).


kafka_okur_blog

Kafka Okur bilmeyenler için, blog olarak hayata geçmiş bir oluşum. Kitap incelemeleri, denemeler, röportajlar gibi bölümlerin olduğu blog, 2013 yılında düzenlenen 3. Bumerang Ödülleri'nde En Tarz Blog ödülünü kazandıktan sonra takipçileri arasına yenilerini ekledi. Facebook, Twitter, Instagram gibi mecralarda da hatırı sayılır takipçileri olan Kafka Okur daha fazla ne yaparım diye düşünmüş olacak ki dergi çıkartma işine de el attı.

Blog ile belirli bir başarı sağlayan Kafka Okur, böylelikle dergide de aynı başarıyı yakalamak düşüncesiyle Eylül 2014'te ilk sayıyı çıkarttı. Ben de ilk sayı için Sabahattin Ali'nin "İçimizdeki Şeytan"ını yazdım.



İlk sayı ile birlikte verilen Kafka maskesi de yoğun eleştiri aldı ama reklamcılık okumuş, yüksek lisans yapmış biri olarak söyleyebilirim ki oldukça başarılı bir pazarlama hamlesiydi. Sonuçta konu edebiyat da olsa ortada bir ürün var ve bunun en iyi şekilde pazarlanması ve satış oranının arttırılması gerek. Dergi ile çekilen fotoğrafların sosyal medyada artmasında maskenin etkisinin büyüklüğü de tartışılmaz bir gerçek.

Kafka Okur Instagram Dergisidir
kurk_mantolu_madonna_karikatur

Hem doğru, hem yanlış. Ülkemizdeki kitap satış ve okuma oranının ne kadar az olduğu fazlasıyla aşikar bir durum. Buna aldığı kitabı okumayıp sadece sosyal medyada paylaşanları ekleyince oran haliyle gittikçe düşüyor. Böyle bir ortamda Instagram'da koyulan fotoğraflardan etkilenip, sadece fotoğraf çekilmek ve "okuyom ben ya" mantığıyla, kültürlü gözükmek amaçlı Kafka Okur alanların sayısı da bir hayli fazla diyebiliriz. Kafka Okur da bu olaya kayıtsız kalmayıp son sayfalarından birini Instagram'da Kafka Okur ile paylaşılan fotoğraflardan örneklere ayırmış durumda.

Kafka Okur Magazin Dergisidir
Doğru. Kafka Okur, Ot, Kafasına Göre, Kafa vb. dergilerin hepsini bu kefeye koymak gerek ve bu dergileri gerçek edebiyat dergileri ile kıyaslama zahmetine girmemek gerek. Dergilerin satış rakamları üzerinden bu dergileri alan kitleye ve bu dergileri çıkaranlara laf atmak da saçma bir çaba diye düşünüyorum. Siyaset üzerinden örnek verecek olursak eğer, "X partiye oy vermeyin, bakın o kötü," demek yerine "Ben şu şu nedenle daha iyiyim, bana oy verin" demek daha mantıklı bir hareket olacaktır. Benim severek takip ettiğim Notos, gönül ister ki daha fazla okuyucuya ulaşsın, herkes haberdar olsun, Instagram'da fotoğrafları paylaşılsın, takipçisi çığ gibi büyüsün ama olmayınca olmuyor. Hoş, derginin hatırı sayılır sayıda takipçisi var ama insan iyinin de yüceltildiğinin görülmesini istiyor bu ülkede...

Kafka Okur Pahalı Bir Dergidir

Doğru. 8 TL, Kafka Okur için gereksiz derece yüksek bir rakam.

Kafka Okur'un Hataları

Aşık Veysel ve Orhan Veli'nin ağzından çıkmış gibi paylaşılan sözler "oldukça büyük" hatalardı ve bu hatalar sonrası, haklı olarak sosyal medyada tepki gösterildi.

Ancak insanoğlu hata yapmaya meyilli bir yaratık. Önemli olan hatayı anlayıp, tekrarlamamak ve hatalardan dersler çıkartmak değil midir? Hoş öyle olsa bile para verilip alınan, bu işten para kazanılan bir iş olduğundan ve en önemlisi "edebiyat" söz konusu olduğundan böyle hataların tekrarlanmaması da elzem bir durum. Kafka Okur da tepkiler karşısında özür diledi. Buna rağmen, tepkilerin dozu da ne kadar ağır olursa olsun "çekemeyen anten taksın" gibi çocukça karşı tepkiler verilmemeliydi düşüncesindeyim. Eleştirilere açık olmak gerek.

Popüler Olmak İyi Demek Değildir

Edebiyat ve popülerizm, popüler edebiyat, edebiyatın popülerliği vs. konulara pek girmek istemiyorum. Ama çok satmak, popüler olmak, dilden dile dolanmak elbette ki iyi olmanın unsurlarından değildir. Popülarite insanları harekete geçiriyor mu benim için önemli olan odur. Çoğu kişi edebiyat popülariteye malzeme edilemez düşüncesinde ama ben de bir kişi bile en azından X yazarından ya da kitabından haberdar olsa kâr kârdır düşüncesindeyim. Sonuçta "merak etme" özelliğinin fazlasıyla etkin olduğu bizim gibi toplumlarda makyavelist bir yolla olsa da edebiyatta merak yaratmanın kötü bir etkisi olmamalı.

Kafka Okur'a dönecek olursam eğer, dergi hâlâ benim istediğim ve umduğum seviyede değil ne yazık ki. Alıp okuyorum ama bir Notos gibi içtenlikle çevremdekilere alın diyemiyorum. İllüstrasyonlar yerine içeriğin geliştirilmesine ağırlık vermek gerekli...

Kafka Okur'un sitesinde ana sayfada, Franz Kafka'nın "Bir kitap başımıza inen bir darbe gibi bizi sarsalamıyorsa neden zahmet edip okuyalım ki?" sözü yer alıyor. Ben de bu alıntıdaki "kitap" sözcüğünü dergi ile değiştirip, "Bir "dergi" başımıza inen bir darbe gibi bizi sarsalamıyorsa neden zahmet edip okuyalım ki?" demek istiyorum.

Eleştirileri dikkate alan, hatalara dikkat eden, içeriği daha da zenginleşmiş bir Kafka Okur dileğiyle...
Kafka Okur Üzerine... Kafka Okur Üzerine... Reviewed by Unknown on 16:30 Rating: 5

13 yorum:

  1. Bir ara Gaia Dergi'yi de incele :)

    www.gaiadergi.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnternetten takip ediyorum ama satın da alsam iyi olacak tabii. :))

      Sil
  2. İyi başlayıp sona doğru bütünlükten uzaklaşan bir yazı. Ancak yazılarınız takibe değer.

    YanıtlaSil
  3. Bu kadar popüler olmaktan korkmak gerek aslında. Instagram için paylaşım aracı halinde. Antipati duyuyor insan zamanla. Bir kere almıştım daha da almadım zaten. Ama Notos'u çok merak ettim.
    Ayrıca yazını gayet bütün buldum Güven ;))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Antipati doğru kelime bence. Çift taraflı, uç kitle yaratmak işin en kötüsü. Notos!u kesinlikle tavsiye ederim, çok iyi bir dergi. ;))
      Teşekkürler; bence de "bütün" ama eleştiriye açığız. :D

      Sil
  4. Faydalı bir yazı olmuş Sevgili Güven...

    YanıtlaSil
  5. Düşüncelerimi bire bir yazmışsın, eline sağlık. :)

    YanıtlaSil
  6. Düşüncelerime tercüman olmuşsunuz. Dergi enflasyonunun olduğu bir zamanda, böylesine dergi kritiğine çok ihtiyacımız var.

    YanıtlaSil
  7. Bir de Keşke edebiyat ve düşünce dergisini mercek altına alsanız da, dergiye emek verenler yollarını bulsa. Dergi amatörlükten kurtulamıyor, baskı kalitesi için harcadığı zahmeti "içerik" için de harcasa! Bence dergi çıkaranlara "eleştirel ve yapıcı uyarı" mahiyetinde arada bir böyle yazılar yazılması gerekli. Ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler, Keşke dergisine de bakacağım. ;)

      Sil